20 Aralık 2011 Salı

ne çok şey kaçırdım

Okumadığım ne çok kitap, izlemediğim ne çok film, oynamadığım ne çok oyun ve bilmediğim görmediğim ne çok yer var arkama baktığımda.. ne çok şey var diyorum şimdi kaçırdığım.. yapmadığım, belki yapamadığım.. çocukluk gençlik birer birer, sırayla, hızlıca geçerken ben kendimi bile kaçırmışım belli ki.. zaman herşeyin ilacı olabilir; ama yeni yaraların da annesi deil mi??

aslı - kırıp döktüklerim

2 Aralık 2011 Cuma

beyaz show 2 aralık 2011

beyaz dan ferhat göçere kapak niteliğinde gaf:D şu dakikalarda balık burcunun gaf yeteneğinin en güzel örneklerini görmekle birlikte durumu kurtarmanın ne tür bir ince zeka gerektirdiğinin de ispatı gözler önünde..

1 Aralık 2011 Perşembe

bir garip gülnihal.. yok neydi pürizarürat.. oha:D

hayatın manasızlığına mana bulmaya çalışan bir çift gözü ve depresif olmayan, ama çok da hayat dolu denilemeyecek kupkuru cümleler kuran dudaklarla ve aralarına aldıkları; her aldığı lanet kokuda yanındaki kıvrımları biraz daha buruşturan burnuyla tipsizliğin dibine kadar inmiş bir yüz şimdilerde benimki.. cümledeki anlatım bozukluğunu düzeltecek değilim.. ama iletmeye çalışığım metafor tam da yerine oturdu kanımca.. (metafor kelimesi dün izlediğim çağan ırmak imzalı dedemin insanları filminden kulak aşinalığı olarak pardon ne aşinalığı bildiğin ezberlenmiş bir sözcük olarak kurduğum cümlede başkahraman şimdi..) cümlelerimin uzunluğu ve derinliğiyse bu sabah 3 saatte bitirebildiğim; derinlemesine incelemelerle boş vaktimin çoğunu sömürmeye yönelik ama bir o kadar da zevk alarak okuduğum penguen dergisinin kasım baskısının satırlarından kalma.. özneyle yüklem arasına sığdırılmış minik destancıklar bu yüzdendir büyük ihtimalle muhtemel:D demem o ki bugünlerde kendimi etrafa daha bir çok vermiş bulunmaktayım.. kendimden uzaklaşmakla birlikte kendime daha çok yaklaşıp başkalarından uzaklaşarak sürdürdüğüm serüvenim bazen cansız şeylerle de can bulma çabasında şu günlerde.. filmler dergiler şarkılar belki.. ha bi de çikolatalar:D her aldığım nefesin teker teker manalarını çözmek istercesine dingin ve süzgün ve hassas ve azıcık da belli belirsiz kendime olan şaşkınlığımla birlikte yalnızca cümle aralarına sığdırdığım kendimi kapatma eylemlerim devam etmekte.. içmiş filan değilim.. hiç yapmadım şimdiye dek.. istemem de.. kendimi kapatma demişken bu kapatma anlarında kaçırdığım ve sonradan sonradan yakaladığım ve çook geç kaldığım cümlelere selam ederim:D o cümleleri binbir dertle kurup kuruşturup benden cevap bekleyip ama alamayanlara da sabır dilerim:) sözün özü, sesim daha çok çıktıkça daha bi derine iniyorum sanki.. bir kuyuya indirilir gibi sanki.. indikçe sesim cılızlaşmasın diye daha çok bağırıyorum ama hala inmekteyim dibe dibe.. durdurabilene aşkolsun.. bu nacizane konuşmamın son demlerinde belirtmek isterim ki; hala devam etmekte olan motosiklet merakımın hayalimdeki motosikletin el kadar minnacık bişey olduğunu gündüz gözüyle görmem de pek iyi hissettirmedi açıkcası.. yapılacak bişey var ki hedefimi büyütüp şu boyuma göre olana doğru yönlenmeliyim artık.. 1,75 bişeyim aslında çok da değil.. ne ise velhasıl kelam cancağızım pek çokca sıkılmakta.. sigaram içkim yok ama çay kahve çikolata çay kahve çikolata döngüsünde hangi adımda çakılıp kalacağımın korkusuyla sözlerimin eeen dibine gelmiş bulunmaktayım.. saygılar..